Saat gecenin ikisi... Başladığı işi bitirmeden yatmamayı, kendine garip
bir şekilde prensip edineli yıllar olmuştu. Sayısını dahi unuttuğu bir
gayretle “son bir defa daha bakayım” dedi ve aradığı kelimeyi yazıp klavyeye hızlıca vurdu.
Karşısına çıkan üç bin beş yüz yetmiş beş sonucu hızlıca tararken karşılaştığı bir fotoğrafı görür görmez bilgisayar ekranının karşısında donup kaldı. Fotoğraf, anne, baba ve iki şirin kız çocuğundan oluşan bir aile fotoğrafıydı ama anne ona hiç de yabancı değildi. Bu tebessümü hiç unutmamıştı. Tedirgin, temkinli ama derin bakışlara eşlik eden kendinden emin görünme arzusuyla dolu bir gülümseme…
Karşısına çıkan üç bin beş yüz yetmiş beş sonucu hızlıca tararken karşılaştığı bir fotoğrafı görür görmez bilgisayar ekranının karşısında donup kaldı. Fotoğraf, anne, baba ve iki şirin kız çocuğundan oluşan bir aile fotoğrafıydı ama anne ona hiç de yabancı değildi. Bu tebessümü hiç unutmamıştı. Tedirgin, temkinli ama derin bakışlara eşlik eden kendinden emin görünme arzusuyla dolu bir gülümseme…