Öncelikle her ne kadar www.alpersirvan.com web
sitemden hakkımdaki detaylara ulaşabilir olsanız da bu yazı özelinde kendim
hakkında özet bilgi vereyim:
1995
yılında Uludağ Üniversitesi Bilgisayar Programcılığı Bölümünü bitirdim. O gün
bugündür halen kullanılmakta olan onlarca yazılımı üreten bir programcı olmakla
beraber Cerebral Palsy (serebral palsi) ile yaşayan, tekerlekli sandalye
kullanıcısı bir bireyim.
1998 yılında başlayıp kamu ve özelde
aralıksız devam eden iş hayatıma, halen Sağlık Bakanlığı'na bağlı Bursa Yıldırım
İlçe Sağlık Müdürlüğü’ne bağlı Sağlıklı Hayat Merkezi - KETEM (Kanser Erken
Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezi)’de -her ne kadar Bilgisayar İşletmeni
kadrosunda olsam da- fiilen Bilgisayar Programcısı olarak devam etmekteyim.
Çocuk
yaşlarda başlayan “kendini yazarak ifade etme” serüvenim, ilk kitabım “Issız
Bir Sevda” ile bedenlendiğinde 1996 yılıydı.
Büyük bir heyecan, kitapçı bir ağabeyimin desteği ve kendi imkanlarımızla
yayımladığımız “Issız Bir Sevda” bir buçuk yıl gibi bir sürede o günün
şartlarında ciddi bir satışa ulaşmıştı. Hoş, ulaşmasaydı da ben yazmaktan,
üretmekten vazgeçmeyecektim. Çünkü yazmak, yazarak kendimi ifade edip üretmek
benim hayat biçimim…
Serüven,
2009 yılında yine kendi imkanlarımızla bastırdığımız iki yeni kitapla daha
devam etti: Gözlerinde Sevgi Buldum; Benim Mi? (Şiir) ve Yuva (Hikâye-Deneme)
Bu arada 1996-2003
yılları arasında biri yurtdışında olmak üzere dört resim sergisi açtığım
bilgisini de paylaşayım.
2012
yılında dünya çapında düzenlenen ve Türkiye ayağını Türkiye Spastik ÇocuklarVakfı -Cerebral Palsy Türkiye’nin yürüttüğü kampanyada ‘güneş enerjili
tekerlekli sandalye’ fikrimle birincilik elde ettim.
2017
yılında yazmaya karar verdim ilk romanım Mavi Orkide’yi. 2017
yılı haziran ayında başladığım yazma süreci, 2018 yılının ilk aylarında sona
erdi. Yazım ve üzerinde çalışma aşamalarının ardından otobiyografik müzikal
romanım Mavi Orkide’yi, çalışmalarına ve hizmetlerine çok değer verdiğim Türkiye Spastik Çocuklar Vakfı ile
ortak bir çalışma yaparak yayınlanmasını ve tüm gelirinin de yine vakfa kalmasını
sağlamak talebimle beraber TSÇV- Cerebral Palsy Türkiye’ye sundum.
Kuruluşundan
bugüne kadar -ben dahil- binlerce cerebral palsy ile yaşayan çocuğa hizmet
veren, Türkiye’de Cerebral Palsy konusunda referans kurum olarak çalışmalarına
Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi, Özel Metin Sabancı Özel Eğitim Okulları
ve Aile Danışma Merkezi ile devam eden TSÇV - Cerebral Palsy Türkiye, bu
talebime olumlu cevap verdi ve ben de
kitabımın tüm gelirini vakfa bırakmanın gönül huzuruna erişmiş oldum.
Boyut yayınlarından çıkan bu
kitaptan elde edilecek gelirle serebral palsi ile yaşayan çocuklarımızın
hayatına bir nebze de olsa dokunabilmeyi umuyorum. Çünkü, ben çocukken küçük bir mekânda, dönemin kısıtlı imkanlarıyla
başlayan serebral palsi ile yaşayan bireyler için çok önemli olan bu hizmetin,
bugün Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezleri, Aile Danışma Merkezi ve Metin
Sabancı Özel Eğitim Okulları ile genişletilmesinin, küçük-büyük, az-çok demeden
yapılan desteklerle gerçekleştiğini çok iyi biliyorum.
Bir kanser hastasıyla,
serebral palsi ile yaşayan bir bireyin hayatlarını kesiştirerek gerek hayata
gerek engellilere gerekse kanserle mücadele edenlere dair gerçekçi bir roman
olan “Mavi Orkide”, titiz bir çalışmanın
ardından 2018 yılı aralık ayı başında okuyucusuyla buluştu.
Romanımın olabildiğince çok
okura ulaşıp -inşallah- birden fazla baskıyla vermek istediği mesajı
olabildiğince geniş kitlelere ulaştırmasını diliyorum. Ben yazdım, takdir
okurların…
Peki
neden “Mavi Orkide”?
Mavi orkide, kendisine
“sonsuz aşk” anlamı yüklenmiş olmasına karşın kendi kendine mavi açmayan ve
mavi renkte açtıktan üç ay sonra rengini kaybeden bir çiçektir. Mavi orkide, üzerinde çalışılmış, müdahale
edilmiş, mavi açması için bir bakıma “emek verilmiş” beyaz orkidedir aslında…
Beyaz orkidenin köküne suyla
karıştırılan mavi bitki boyası verilir, suyu çekince bir haftada çiçekleri mavi
olarak açar ve mavi orkide elde edilmiş olur.
Mavi orkidenin üç aylık kısa
süreli ömrüyle sonsuz aşk anlamını taşıması ironi gibi görünse de maviliğini
kaybetmemesi için sürekli çaba sarf edilme gereği önemli bir mesajdır.
Son
dönemde artık iyice ayağa düşürülen aşk denilen tecrübe, kendisi için sürekli
ve yorulmaksızın emek vermeyi gerektirmektedir. Tıpkı
hayatınız gibi… Tıpkı bisiklet sürmek gibi… Sürdürmek için, dengede durmak için,
güzel olanı en azından “ömrünüzce sonsuz kılmak için” pedal çevirip emek, güç
ve çaba göstermeniz şarttır. Mavi orkide de böyledir; maviliğinin devam etmesi
için o “mavi suyunu” eksik etmemek şarttır. Yoksa beyaza dönüp sıradanlaşır.
Tıpkı kapakta gördüğünüz beyaz orkideler gibi…
Sonsuz
aşka yapılan böylesi bir atfa rağmen, bu romana “romantik bir roman” demenin
çok büyük bir haksızlık olduğunu düşünmekteyim.
İnsan denen faninin dikkatini çekmenin en önemli araçlarından biri olmakla
beraber, bu romanda anlatılanların romantizmden çok daha fazlası olduğunu
okudukça fark edeceksiniz.
Mavi
Orkide, otobiyografik bir roman olmasının yanı sıra hemen hemen her sahnesine
yedirilmiş sözlü-sözsüz müzik eserleri ve şarkılardan oluşan listesiyle aynı
zamanda müzikal bir romandır da… Bu liste, bir rock
grubu olan Evanescence’’ın my immortal’ından, 19. YY klasik Türk müziği
bestekârlarından Şakir Ağa’nın evcara şarkısına kadar uzanan bir çeşitlilik ve
renklilik içermekte… Kitabın sayfaları arasında gezerken gönlünüze, gönül
telinize dokunan bir şarkıya, bir saz eserine illaki denk geleceğinize inanıyor,
bu uzun listeyi burada paylaşmıyorum.
Mavi
Orkide romanının kapağında görebileceğiniz gibi, bir de mottosu var:
“Gerçeği
anlatmanın en adil yolu, efsunlu bir hayale sarmalamaktır bazen…”
Alper Şirvan olarak hayatımı,
serebral palsi ile nasıl yaşayageldiğimi, bütün
gerçekliğiyle ama efsunlu bir hayale aşkla sarmalayarak anlattım.
Türlü
ajitasyonlarla yaraları kangrene dönüştürmenin, olayları sadece “acı” tarafıyla
yansıtmanın, umutsuzluğa sevk edip çaresizlik öğretmenin yer yer edebî ve
sinemasal, çokça da siyasal bir karşılığı vardır elbet ama
insanlara bir şeyleri fark ettirmenin, dikkat çekmenin ve çözüm aramanın daha
pozitif, akılcı ve incelikli yöntemleri olabileceği kanaatindeyim.
Bu
romanla neyi murat etmediğimin en kısa özeti bu… Peki bu roman, neyi nasıl
anlatıyor? Muradı ne?
Onu da romanı okuduğunuzda
anlayacaksınız!
Mavi
Orkide’yi seçkin kitabevleri ve internetten temin edebilirsiniz.
Alper Şirvan'ın Resmî Site Adresi ve Sosyal Medya Hesapları :
www.alpersirvan.com
Instagram, Twitter, Facebook: @alpersirvan
Satın almak için:
www.alpersirvan.com
Instagram, Twitter, Facebook: @alpersirvan
Satın almak için:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder