26 Kasım 2020 Perşembe

“Bir Başkadır!” Ama Kim, Ne Kadar?


Dizi hakkındaki yorumlarımı paylaşacağım. Henüz seyretmemiş olanlar okumayabilir. Çünkü, -durumu tam ifade etmese de- yerleşmiş ecnebi tanımlamayla “Dikkat spoiler içerir!”

Her şeyden önce hakkını verelim; Öner Erkan'ın performansı muhteşem... Hatta gerçekten Cerebral Palsy’li sandım önce... Meğer Öner Erkan'mış. Kendisini bu harika performansından dolayı tebrik ederim.

Dizi hakkında uzun yorumlar yapılabilir, ama Cerebral Palsy’li Birey üzerinden yorumlamak gerekirse ailenin diğer bireylerinin (bilhassa kardeşlerin) CP’li kardeşi kendi çekişmelerine kalkan yapmaları, kendini ifade edemeyen kardeş için kötü olsa da toplumsal gerçekliğe uzak değil.

19 Mart 2020 Perşembe

CORONA İLE FARK ETMEMİZ ŞART MIYDI?

Corona günlerindeyiz. Yaklaşık on gün önce görülen ilk vakadan bugüne (19.03.2020) kadar geçen sürede vaka sayımız arttı, bu yazıyı yazdığım saatlere kadar gelen bilgiye göre iki vatandaşımızı kaybettik.
            Çok uzun yazmayacağım bu hafta. Şu son dokuz-on gün dahi toplumsal olarak ne kadar önemli olduğunu fark ettiğimizi gözlemlediğim bazı şeyleri paylaşmak istiyorum sadece.
            En başta, hayatın, yaşıyor olmanın, sağlıklı bir nefes almanın, evden çıkabilmenin ne büyük bir “lüks” ve “ayrıcalık” olduğunun, bir işe sahip olup çalışıp üretiyor olmanın önemini fark ettik.
            Daha sonra…

20 Şubat 2020 Perşembe

Her Engellenen Birey "Aktivist" Olmak Zorunda Mı?

Engellenen insanlar ve yakınlarının dernekleşme çabaları, 90’lı yıllardan itibaren hız kazandı. Gelin görün ki, “ne için dernekleşmeliyiz?” sorusuna net bir cevap verilemediği için ne o gün ne de bugün süreci işletmek mümkün olamadı.
Sürecin işlememesi ve olayın “nasıl yapılır?” tarafındaki belirsizlik, nitelik olarak değilse bile nicelik olarak derneklerin çoğalmasını da beraberinde getirdi.
Öte yandan engellerle, sorunlarla cebelleşen bireyin, sorunlarını çözme konusunda çoğunlukla tek başına kalması, şu soruyu da gündeme getirdi, getirmeye de devam ediyor ister istemez: “Ülke çapında bunca dernek, bunca oluşum neden var?”
 Örgütlü Toplum”  yapısını örnek aldığımız gelişmiş ülkelerde, muhataba problemi aktarmanın bir kanalı olarak algılanan ve o şekilde iş gören bu oluşumlara hükümetten bağımsız kuruluş demek olan NON-GOVERNMENTAL ORGANIZATIONS (NGO) adı verilmiştir. Dolayısı ile bu tür dernek ve oluşumların hükümetle yani icranın başındakilerle ilişkileri olmadığı gibi, hükümete karşı daima protest bir tavır içinde olurlar. İki tarafın terazinin aynı kefesinde yer alması, eşyanın tabiatına aykırıdır. Çünkü aksi halde şikâyet edeceğimiz makamla, şikâyet edilenin aynı olması, taleplerin oluşması ve icraya dönüşmesinde sıkıntılar yaratacaktır.
Başa dönersek, olması gerekenle hayatın gerçeği ne yazık ki her zaman birbirini tutmayabilir. Önce tespitlerimizi ortaya koyalım.

12 Şubat 2020 Çarşamba

14 Şubat ve “Sevgi Her Engeli Aşar” Mı?


­­


                “Sevgi her engeli aşar!”
                Aşılamayan, aşılamadığı için halının altına süpürülen sorunlarla her karşılaşıldığında söylenen klişe cümle… Sorumluluk duymadan, somut olan problemin çözümünü, soyut olandan bekleme hastalığının engellenen bireyler dünyasındaki iz düşümlerinden sadece biri.
                Bu klişe, ailelerin, toplumun ve kamusal yönetimin engelli bireye yaklaşımı bağlamında da değerlendirilebilir ama ben bu yazımda konuyu “14 Şubat” bağlamında ele alacağım.