Dünyaya
engelli olarak gelmiş olmasına ve her tür engele rağmen akademik kariyer yapmış
bir engelliyim.
Çocukluğum ve
bilhassa ilk gençlik yıllarım, televizyonda “engelli
çocuklarınızı saklamayın, sokaklara çıkın, engelli çocuğunuz sosyal hayatın
içinde olsun” anonslarını dinleyerek geçti. Her ne kadar ben, ailemin
katkıları ile üniversite bitirecek kadar hayatın içinde olsam da onlar bu
anonsları yapmakta haklılardı. “Engelli
evladı saklamak”, önemli bir problemiydi ülkemin…
Bu anonslar,
çok geçmeden hedefine ulaştı. Engelliler, sokağa attılar kendilerini… Onca
çağrıyı yapanlar, haklılardı haklı olmalarına ama sokakların engellilere hazır
olmadığı çok geçmeden anlaşıldı ve Türkiye’de engelli mücadelesi farklı bir
boyut kazanmış oldu.