Anlatmaya
sanırım en baştan başlamalı…
Her şey
2012 senesi ortalarında Dünya CP’liler Birliği’nin organize edip Türkiye’de
Türkiye Spastik Çocuklar Vakfı’nın desteklediği “1 Dakikada Dünyamı Değiştir”
Kampanyasının linkini görmemle başladı.
Amaç, başta
CP’liler olmak üzere bütün engelliler için çözüm içeren bir fikri, bir
dakikalık video ile www.tscv.org.tr ya da www.worldcpday.org adreslerine yükleyip
oylamaya katılmaktı. Dünya çapında sürecek olan oylama sonunda ilk üçte yer
alan fikirler, Dünya Spastikler Birliği Komitesi tarafından değerlendirmeye
alınacak; birinci olan fikir yatırımcı çıktığı takdirde –en azından prototip
olarak- üretilecek, hayata geçirilecekti. Ben de öteden beri ihtiyaç duyduğum,
hayal ettiğim, “tekerlekli sandalyem ile gezerken nasıl yaparım da şarjım
bitmeden rahatça gezebilirim?” düşüncesinden hareket ederek ortaya koyduğum “Güneş
Enerjisi ile Çalışan Tekerlekli Sandalye” fikrimle kampanyaya katıldım.
Oylama sürecinde de dünya çapında 472 fikir arasından en
çok oyu alan fikrim, komite tarafından
da 1.liğe layık görüldü. Sonra Türkiye Spastik Çocuklar Vakfı’nın tüm
çabalarına karşın, Türkiye’den bu fikri hayata geçirecek bir kurum ya da kuruluş
bulunamamasına rağmen, Virginia Üniversitesi Mühendislik Fakültesi 2 ay gibi
kısa bir sürede prototipi yaparak önemli bir başarıya imza attı. Çünkü
prototipin yapılmaması halinde, fikrin kabul görmesi de anlamlı
olmayacaktı.
Virginia Üniversitesi hem prototipi yaparak harika bir iş,
hem de prototipi bana hediye ederek, aracın patent hakkını da Dünya CP’liler
Birliğine bırakarak önemli bir jest yaptı.
Tüm bunların üzerine hayatımda yeni bir kapı açılmış
oldu. Geçtiğimiz Nisan (2013) ayında sonuçlanan yarışma ile süreç bir başka
boyutta işlemeye başladı.
TSÇV Genel Koordinatörü Nigar Evgin plaketimi verirken |
Dünya CP’liler Günü, bu yıl 2 Ekim 2013 tarihinde
kutlanacaktı. Vakıf, bir dizi etkinlik ve törenle hem Güneş Enerjili Tekerlekli
Sandalyemi bana verecek, hem de bu vesileyle devam eden kampanyayı hep birlikte
daha geniş kitlelere duyuracaktık.
30 Eylül 2013 Pazartesi
Şoförümüz Selim Güleryüz ile |
Orada Güneş
Enerjili Tekerlekli Sandalyemin gümrük memurunun problem çıkarmasından dolayı
gümrükten henüz alınamadığını öğrendik. Oysaki ertesi gün prova planlanmıştı.
Ama ben hiçbir an, sandalyenin zamanında çıkarılmaması hususunda ümitsizliğe
kapılmadım.
Ailece feribotta-Babam, ben Annem |
O gün TSÇV
Genel Koordinatörü Nigar (Evgin) hanımefendinin Dünya CP'liler Birliği
toplantısı için Cuma günü Brüksel’e uçacağını öğrendik. Hep birlikte, hem komiteye,
hem de Virginia Üniversitesine benim kalemimden birer mektup yazmaya ve bir
video çekimine karar verdik.
Kısa bir
süre dinlendikten sonra vakfa yakın otelimize geçtik. O akşam otelde her iki
kuruma ayrı ayrı mektup yazıp e.posta ile Vakfın Halkla İlişkiler Sorumlusu
İrem (Çalışal) hanıma gönderdim.
1 Ekim 2013 Salı
Otelde yaptığımız sabah kahvaltısının ardından Selim
Ağabey bizi otelden alıp vakfa götürdü.
Muhteşem bir kompleks |
Türkiye Spastik
Çocuklar Vakfı İcra Kurulu Başkanı Altan (Edis) Bey’le tanışıp CP’liler, engelliler
ve hayata dair hoş bir sohbet yaptık. Kendisi, bir Türk gencinin bu kampanya ile
dünya çapında elde ettiği böylesi bir başarının tüm çabalara rağmen ülkede
gerektiği gibi medyanın ve diğer ilgili kurumların ilgisini çekememesinden şikâyetçiydi;
ama durum buydu.
İrem Hanım ile çalışıyoruz |
Daha
sonra İrem hanımla beraber, ödül törenindeki konuşma metnimi ve Brüksel’e
gidecek teşekkür videosunun metnini hazırladık. O arada sandalyenin gümrükten
çıkmama sorunu devam ediyor, sonradan hanım olduğunu öğrendiğimiz Gümrük
Memuresi, “bu araca 6000 usd fiyat biçilmiş, siz bunu satarsınız… Bu yüzden
vermem!” diyerek kelimenin tam anlamıyla gereksiz arıza çıkarmaya devam
ediyordu. Önce satılmayacağına dair belge istedi; belge kendisine fakslandı.
Fakat bu sefer de aynı belgeyi ıslak imzalı olarak istedi. Kuryenin kuruma gelişi
ve belgenin kuryeye teslimi, stresli bir süreçti. Biz ise bu sırada çalışmalara
devam ediyorduk.
Video çekimi hazırlığı |
Ben
yıllardan beri şu an Show TV’de yayınlanan “Kelime Oyunu” adlı yarışmaya katılmak
istiyordum. Bu isteğimi İrem hanıma bildirdim, o da sağ olsun yarışmanın
koordinatörü Devrim Bey'le irtibat kurmamı sağladı. Devrim Bey’le telefonda
görüştük. Çarşamba günü bant yayın olduklarını, beni ancak Perşembe günü
yarıştırabileceklerini söyledi. Türkmax ve Show TV yerleşim olarak, aynı
yerleşkede komşu olduğu için ulaşım nispeten kolay olacaktı. Biz de kabul
ettik. Perşembe saat 15:00’de TSÇV Akademik Kurul Başkanı - Cerrahpaşa Tıp
Fakültesi Pediatrik Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Muharrem İnan ile
beraber TürkMax’ta; saat 17:00’de de Show TV’de canlı yayında olacaktım.
Video çekimi |
Vakıfta
yenen öğle yemeğinin ardından videomuzu çekip saat 16:00’da ben, annem, babam,
Nigar Hanım ve şoförümüz Selim Ağabey ile beraber, Cem TV Ana haberdeki canlı
yayınımıza katılmak üzere yola çıktık. Prova imkânı bulamamıştık. Bu arada
kulağımız cep telefonumuza gelecek “aracı çıkardık” müjdesindeydi.
Küçükbakkalköy’deki vakıftan, Alibeyköy’deki Cem TV’ye, Selim Ağabeyin harika
yol bilgisi ile saat 17:00’de vardık. Yayına girmeden kısa süre önce aracın
gümrükten çıkarıldığı müjdesiyle sevindik.
Yayın çok
iyi geçti. Çıkışta hepimiz mutluyduk. Keyifle yola çıkıp saat 21:00’e doğru
Anadolu Yakasına geçtik. Hep birlikte yemek yedikten sonra, Nigar hanım ve
Selim ağabeyle o günlük vedalaşıp dinlenmek üzere otelimize çekildik.
(Cem TV yayınımızı seyretmek için lütfen tıklayınız.)
(Cem TV yayınımızı seyretmek için lütfen tıklayınız.)
2 Ekim 2013 Çarşamba
İşte Sandalyem |
Ayşegül Domaniç Yelçe ile |
Pınar Deniz ile |
Herkeste başarmanın gururu |
TSÇV'de tedavi gören CP'li bir kardeşimle |
Sahnede ufak bir bir tur |
İrem Hanımla... |
TSÇV'de tedavi gören CP'li bir kardeşimle |
Konuşma yaparken |
Tören sonunda emeği geçen tüm ekiple beraber |
Hava
yağmurluydu. Akşam saat 21:00 civarı İrem Hanım aradı ve yağış dolayısı ile Habertürk
gazetesi Taksim-Gezi Parkı çekimlerinin iptal edildiğini, röportajı yapan
gazetecinin o günkü fotoğraflardan istediğini söyledi. Tamam dedik ve ertesi
gün erken saatte etkinlik olmadığı için 00:00’a kadar oturup çekilen
fotoğrafları internete koyup yattık.
3 Ekim 2013 Perşembe
Taksimdeyiz |
Gezi Parkı |
Çekimin ardından saat 12:00’yi geçmişti. Yayına
gideceğimiz Türkmax ve Show TV, Ayazağa’da olduğundan oraya doğru yola çıktık.
Emirgan’da yemek yedikten sonra saat 15:00 olmadan TürkMax’a vardık.
Türkmax-Her Şey Sağlıkta |
Ben, annem, babam ve İrem hanım, saat 16:00 hatta 16:10’da
Türkmax kanalından çıkıp “Kelime Oyunu”na katılmak üzere hemen yan komşusu olan
Show TV’ye geçtik. Bizi yarışma koordinatörü Devrim Doğan Bey karşıladı. Bir
süre kendimizi tanıtıp hazırlık yaptıktan sonra stüdyoya geçip yarışmanın
sunucusu A. İhsan Varol ile tanıştık.
Kelime Oyunu-çekim öncesi makyaj |
Kelime Oyunu-Benjamin Kontrolü |
Yarışma benim açımdan fevkalade yorgun olmama rağmen çok iyi geçti. 8000 puanla birinci olup 4000 TL para ödülü kazandım. Başta Devrim ve A.İhsan Bey olmak üzere Kelime Oyunu ekibinin hem bana, hem kampanyaya ilgileri çok güzel ve etkileyiciydi.
Benim için unutulmaz bir gün olmuştu. Oraya katılmanın
verdiği keyfin yanı sıra projesiyle dünya 1. olarak yarışmaya katılan biri
olarak yarışmanın da şampiyonu olmak beni çok mutlu etti. (Yarıştığım kısmı seyretmek için lütfen tıklayınız.)
ve Yarışma |
ve Yarışma |
Yarışma Sonu |
Yarışma Sonu |
Yarışmada aldığım sonuç, benim için zaferle dolu bir
sürecin taçlandırılmasından öte, gittiğim her yerde vermek istediğim mesajı
verebilmiş olmanın gönül huzurunu daha da keskin hatlarla yaşamama vesile
olmuştu.
4 Ekim 2013 Cuma
Sabah kalkıp eşyalarımızı topladık. Nigar Hanım, Brüksel’e
uçacağı için onunla telefonda vedalaşabildik. Onu havaalanına götüren şoförümüzü beklerken,
İrem Hanım geldi. Yoğun ama harika bir 5 gün geçirmiştik. “Size çok alıştım”
diyordu, biz de ona çok alışmıştık. Her ayrılığın içinde burukluk olsa da, 1982
yılında kurum daha dernek iken başlayan ama ara verdiğimiz TSÇV ve bugünkü bu muhteşem
ekiple ilişkimiz yeniden ve daha büyük kuvvet ve enerjiyle başlıyordu.
Yolda gelirken, tören esnasında bir CP’li kardeşimin
güneş enerjili tekerlekli sandalyeye bakıp “inşallah bir gün benim de böyle bir
arabam olur” cümlesini aklımdan geçirdim durdum.
Bundan sonra bunun gerçekleşmesi ve seri üretim için önemli
adımların atılacağını ümit ve temenni ediyorum.
Not: Facebook albümümde tüm fotoları görmek için lütfen tıklayınız.
Not: Facebook albümümde tüm fotoları görmek için lütfen tıklayınız.
Süpersiniz. Sizi yürekten kutluyorum.Başarılarınızın devamını dilerim..Saygılar.
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim Oya hanım... TSÇV ile bir bağınız var mı? Sizinle tanışıyor olabiliriz.
Sil