Cerebral Palsy ile yaşıyorum ve ehliyetim yok. Yok; çünkü
teknoloji, benim gibi elini ve ayağını az kullananlar için bir araç üretemedi
henüz… Şimdilik akülü sandalye ile yola revan olmaktayım.
Artık
herkesin bilmesi gerektiği gibi Cerebral Palsy, her bir bireyde farklı
şekilde sonuçlar doğuran fiziksel bir durumdur. Hiç hareket edemeyenden,
sorunsuz yürüyebilene; iki elini de kullanamayandan, ikisini de -bazen yalnız
birini- kullanabilene; mental sorunları olandan, ortalama zekânın üstünde
olana; konuşmada ciddi problem yaşayandan bir spiker kadar düzgün konuşana
kadar oldukça geniş bir yelpaze… Bununla beraber, saydığımız durumların farklı
derecelerde, sayısız kombinasyonu da söz konusu… En özet haliyle konu
Cerebral Palsy olunca, birtakım kararların tek kalemde kestirip atılarak
verilmesi, yargıya varılması mümkün değildir.
“Cerebral Palsy’liler otomobil kullanamaz” bu
açıdan bakıldığında önemli bir yanlış varsayımdır. Hâlihazırda yurtiçinde ve
yurtdışında ehliyetini almış, araç kullanabilen Cerebral Palsy’li bireyler
vardır.
Yeni
trafik kanununa göre, özel tertibatlı araç kullanan engelli bireylere de artık
“H” sınıfı ehliyet değil kullandığı araca göre ehliyet verileceğini hepiniz
duymuşsunuzdur. Peki, halen “H” sınıfı ehliyeti olanlar ne yapacak? “H”
sınıfı ehliyeti olanlar bu sürücü belgelerini engellinin kullanmaya yetkili
olduğu araç cinsine göre “A” veya “B” sınıfı sürücü belgesi ile değiştirecekler.
Buraya kadar sorun yok…
Peki, sorun ne? Hemen anlatalım.
H
sınıfı ehliyeti olan, araç kullanan Cerebral Palsy’li insanlarımız her normal
vatandaş gibi bu süreçte ehliyetlerini değiştirmek için müracaat ettiklerinde
halen araç kullandıkları halde, sağlık raporuna takılıp “ehliyet
alabileceklerine dair” rapor alamamak bir yana, mevcut ehliyetleri de süreç
itibari ile ellerinden alınmaktadır. Kısaca tam da “Cerebral Palsy’lisin
dediler, ehliyet vermediler” durumu söz konusu…
Başta
da belirttiğim gibi Cerebral Palsy, bireyden bireye ciddi farklarla ortaya
çıkan fiziksel bir engel türüdür. Böylesi bir engel türünü yaşayan
bireylere, toptancı anlayışla “araç kullanamaz” yaftası yapıştırmanın
yanlışlığı ile beraber, halen kullanılmakta olan bir hakkın bireyin elinden
alınmasının hiçbir akla ve hukuka uygun gerekçesi olamaz diye düşünüyorum.
Bununla
beraber, ben mesela tekerlekli sandalye kullanıcısı Cerebral Palsy’li bir
bireyim. Ulaşımımı kısaca “hayata erişimimi” akülü tekerlekli
sandalyemle sağlıyor, evime 1 kilometre mesafedeki işime gidip geliyorum.
Böyle gideceği yere akülü sandalyesiyle giden sayısız tekerlekli sandalye
kullanıcısı arkadaşım gibi… Bunu yaparken de ne yazık ki ülkemizde
şehircilik çoğu şey gibi yerlerde süründüğünden kaldırımlar nizami genişlikte
ve uygun rampalı olmadığı, hatta çoğu yerde kaldırım dahi olmadığı için yolu
kullanmak mecburiyetinde kalıyoruz.
Teknoloji
hızla gelişiyor. Bugün tek bir çubukla kullanabildiğimiz tekerlekli
sandalyelerin yerini aynı şekilde kullanılabilen otomobiller alınca elektrikle
çalışan tüm araçlara da ehliyet şartı mı getireceksiniz?
Bugün
çıkardıkları kanunla gerek yurtiçinden gerekse yurtdışından aldıkları
ehliyetleri ile araç kullanan Cerebral Palsy’lilerin elinden ehliyetini alan
zihniyet, ileriki zamanlarda “tüm elektrikli araç kullanımına” önce “ehliyet
zorunluluğu” getirip tekerlekli sandalye kullanıcısı Cerebral
Palsy’lilere ehliyet vermeyerek akülü sandalyeyle trafikte olmayı yasaklar mı?
Komik mi? Evet komik… En az, fiilen otomobil kullanan
Cerebral Palsy’linin ehliyetinin elinden alınması kadar…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder